Türkiye’nin
doğusundan gelecek tehlike:
Serhat
Ahmet Tan “İstanbul yeniden başkent olacak” adlı kitabında Müştak Baba’nın
şifreli şiirlerini yorumlamıştır. Serhat Ahmet Tan şiirlerde doğudan gelen bir
tehlikeden bahsetmektedir. Yazar’ın Müştak Baba yorumlarına göre Türkiye
doğudan gelen tehlike yüzünden başkentini İstanbul’a taşıyacak. Yazar doğudan
gelen tehlikeyi İsrail olarak değerlendirmiş, ancak yakın bir gelecek için
söyleyecek olursak İsrail doğudan değil, güneyden gelen bir tehdit olabilir.
Doğudan gelen tehdit ya Rusya veya İran’dır.
Şeyh
Nazım Kıbrısi Muhyiddin-i Arabi’nin yazılarına dayanarak 3. Dünya savaşının
Rusya’nın Türkiyeye saldırısıyla başlayacağını söylemektedir. Rusya Türkiye ve
İran’a dalacak ve güneye hareket edecektir. Bu gaybi haberde doğudan gelen
tehlikenin Rusya olduğu anlaşılmaktadır.
Deccal doğudan gelecektir.
Ramûz el-Ehâdis ve diğer hadis kitaplarındaki
hadis-i şeriflere göre Hazret-i Adem’den kıyamete kadar en büyük fitne olan
Deccal dahi doğudan gelecektir.
“Deccal’in
Çıkacağı Yer ve Kendisine Tabi Olacak Kimseler:
RE.
508/5. Şark tarafından bir cemaat meydana
gelir. Kur'an okurlar hançerelerinden aşağı geçmez. Onlardan bir taife inkiraz
ederse diğer taife zuhur eder. Son partileri Deccal ile beraber olurlar. (Hz.
İbn-i Amr RA)
RE.
207/8. Deccal şarkta, Horasan denilen yerden
çıkar ve ona katmerli yüzü olanlar uyar. (Hz. Ebu Bekir RA)
RE.
506/9. Deccal'e Isfahan yahudilerinden
yetmişbin yahudi tabi olur. Hepsinin üzerlerinde taylasan vardır. (Hz. Enes RA)
RE.
508/2. Deccal, Horasan denilen yerden çıkar.
Ona bir kavim tabi olur ki, yüzleri meşin gibidir. (Hz. Ebubekir RA)
RE.
97/7. Deccal şarktan, Horasan'dan çıkar ve ona
kalkan yüzlüler tabi olur. (Yahudiler ve Moğollar vs.) (Hz. Ebubekir RA)
Doğu’dan
gelen tehlike İran mı?
Müslim’den
hadis-i Şerif: Enes bin Malik’ten (R.A.): Peygamber (A.S.M.) şöyle buyurdu: “Deccal’a,
İsfahan Yahudilerinden taylesanlı (sarıklı ve cübbeli) yetmiş bin kişi tabi’
olacaktır”. (Müslim,
Et-Tac Ali Nâsıf el-Hüseynî, c.5/s.627) Netpano’daki
yoruma göre: Yahudi uleması İran
devletini kandırarak Deccal ordusuna yardım ettirir.
Hakan
Yılmaz Çebi, Netpano’daki yazılarında “Türkiye'yi
sözde hedeften sapan füzelerle İran'a vurdurtacaklar!” diye yazmıştır. Ona göre
“İran'la başlatacakları nükleer çatışmada Türkiye, Irak ve Suriye vurulacak ve dünya kamuoyuna füzelerin hedeflerini şaşırdığı kılıfını uyduracaklar.
Dolayısıyla bu devletler savaşta zayıflatılmış olarak yerini
alacaklardır.”
Hakan
Yılmaz Çebi İsfahan yahudilerinden 70 000 taylasanlı yahudi’nin deccala tabi
olacakları hadisini şöyle yorumlamıştır.
“İsfahan
gizli Yahudiler için (lütfen bizdeki dönmeleri ve üslerini hatırlayın)
stratejik stratejik bir üstür. Tıpkı Gürcü Yahudisi, Stalin’in Gürcistan’dan
çıktığı “o bölge” gibi kara büyüyü ve
zihin kontrol çalışmalarını en güçlü tuttukları bir bölgedir. Ve sayıları 70 binden fazladır ve Molla rejimi
içinde “harika derecede” kamufledirler. İran’ın yarın Türkiye’ye karşı
dönecek politikalarına egemen olacak kadronun gayrimeşru her türlü ilişkisinin
belgeleri ellerindedir.
Tüm
dünya İsrail-İran gerginliğini yanlış okuyor. Sözde İslam alemi içinde İran,
Siyonizme karşı bayrak yapılırken karşımıza o sıfatta bir İRAN çıkarmayacaklar.
İran halkı bile bu oyunu bilmeden halklar düşman yapılacak. İran, makasa girecek! Türkiye, İstanbul’dan
vurulacak!.. “
Nostradamus’a
göre İran:
Nostradamus’un
eseri Centuries’in beşinci cildinin 25'inci dörtlüğü:
Mars,
Güneş, Venüs Arslan burcunda,
Arap
prensi, kilisenin egemenliğini denizde yenecek.
İran'da bir milyondan fazla
insan birleşecek.
Gerçek
yılan Türkiye ve Mısır'a saldıracak.
Bu
dörtlük hakkında nereye çekersen çek niteliğinde yorumlar yapılmıştır. İlk
satır olayın zamanını vermektedir. Arap prensinden kasıt Mehdi yada başka bir
islam lideri olabilir. Bir deniz savaşında müslümanlar hristiyan donanmasını
yenecek.İran’da bir milyondan fazla insanın kime karşı birleşeceği belli
değildir. Türkiye ve Mısır’a saldıracak yılan nedir?
Tuhaf
olan dörtlüklerin tercümeleri farklı yorumlara kapı açmaktadır. Bu da
Nostradamus’a olan inanılırlığı zayıflatmaktadır. İşte aynı dörtlüğün başka bir
çevirisi farklı şekilde anlaşılmaya müsaittir.
“Mars,Güneş
ve Venüs aslan burcunda
Kilisenin kuralları denizden gelen Arap prensine yenilecek:
Persia'dan(İran) gelen yaklaşık bir milyon kişi;
Gerçek yılan Byzantium ve Mısır'ı işgal edecek.”
Başka bir dörtlükte V-27’de İran’dan bir ordunun Trabzon’u işgal
etmeye geleceği yazılmıştır. Bir yorumcu bu olayın Türkiye’nin ABD’ye İran’ı
vurmak için İncirlik üslerini kullandırmasının karşılığı olarak İran’ın Trabzona
saldıracağı yorumunu yapmıştır.
“Ateş
ve silahlarla Karadeniz yakınlarında,
Persia’dan gelecek Trabzon’u işgal etmeye
Faros ve güneşli Mytilene sarsılacak
Adriyatik denizi, Arap kanıyla kaplanacak”
İncil’in
Vahiy bölümünde şarktan gelen kırallar
"Ve
mabetten yedi meleğe: Gidin Allah'ın gazabının yedi tasını yeryüzüne başaltın
diyen büyük bir ses işittim… Ve altıncısı tasını büyük Fırat ırmağı üzerine boşalttı
ve şarktan gelen kralların yolu hazırlansın diye, onun suları kurudu… Ve onları
İbranice Armagedon denilen yere topladılar…(Vahiy 16: 12-16)
Altıncı
meleğin 'tasını Fırat'ın üzerine dökmesi' dikkat çekicidir. Bilindiği üzere
Doğu Anadolu Bölgesinden doğan Fırat Nehri; Türkiye, Suriye ve Irak
topraklarında aktıktan sonra Dicle ile birleşerek Basra körfezine
dökülmektedir. Altıncı melek tasını bu bölgeye dökecek ve Fırat ırmağı
kuruyacaktır. Geleceğe dönük kehanetlerin kaynağı olan Vahiy / Esinleme Kitabı'na
göre Fırat Nehrinin kuruması Armagedon denilen Nükleer savaşın işaretlerinden
birisidir.
İncil’deki
Şarktan gelen kırallar kavramı hadislerdeki Şuayb bin Salih ordusu ile
uyumludur.
Fırat
nehrinin kurumasının akla en yakın yorumu barajlarda suyun tutularak orduların
geçişine uygun hale getirilmesidir. Fırat ırmağının suyunun kuruması Armageddon
savaşına işaret ise bu olay savaştan önce olacak demektir.
Doğudan
gelecek iyiler:
Hadis-i
şeriflere göre doğudan çıkan sancak, bazı hadislerde karasancaklar çıkacak ve
Mehdinin egemenliğine zemin hazırlayacaklardır.
“Süfyanî
360 süvariyle çıkıp, tâ Dımeşk’e geldiğinde, daha üzerinden bir ay geçmeden
Kelb’den 30.000 kişi ona tabi olur O da ordusunu Irak’a gönderir ve Zevra
denilen bölgede 100.000 kişiyi katl eder. Ve Kûfe’ye çıkarlar ve orayı talan
edip harab ederler. Bu sırada doğudan bir sancak çıkar ki, ona kendisine Şuayb
bin Salih denilen Temim’den bir zat kumandanlık eder. Onların ellerindeki Kûfe
ahalisinden olan esirleri kurtarır ve o Süfyanîleri öldürür”. ( Fetava-i
Hadîsiyye, İbn-i Hacer-i Heytemi-38)
“Bir
adam Şam’a ve bir diğeri de Mısır’a hakim olduklarında, bu Şamî ve Mısrî
arasında bir harb olur. Şam ahalisi Mısır’dan bazı kabileleri esir eder.
Doğudan bir adam küçük siyah sancaklarla Şam’ın sahibine doğru gelir, işte o
Mehdî’ye itaati te’min edecek kimsedir.”
Abdullah
Gürbüz Baba sohbetlerinde “Afganistan’dan
siyah bayraklılar gelip Mehdi (as)’a yardım edecekler” demiştir.
Bediüzzaman
Mektubat’ta “Çok zaman evvel bir ehl-i velayetten işittim ki, o zat eski
velilerin gaybi işaretlerinden istihrac etmiş ve kanaati gelmiş ki: Şark
tarafından bir nur zuhur edecek, bid’alar zulumatını dağıtacak. Ben böyle bir
nurun zuhuruna çok intizar ettim ve ediyorum. Fakat çiçekler baharda gelir,
öyle kudsî çiçeklere zemin hazır etmek lazım gelir. Ve anladık ki bu hizmetimizle
o nurani zatlara zemin ihzar ediyoruz” diye yazmıştır.
Bediüzzaman
kendisinin İslam aleminin kış mevsiminde geldiğini, şarktan zuhur edecek nur’un,
kutsi çiçeklerin ve nurani zatların yüz
yıl sonra islam aleminin bahar mevsiminde geleceğini ifade etmiştir.
Gaybi Haberler